Arkadaşlık Uygulamaları Kullanırken Yapılan En Büyük 13 Hata ve Bunları Yapmamak için İpuçları

Arkadaşlık uygulamalarından en iyi şekilde nasıl faydalanacağınızı bir ilişki uzmanından dinleyin

Arkadaşlık uygulamalarında hiçbir zaman konuşmadığı yüzlerce eşleşmesi olanlar elini kaldırsın. Bu oldukça sık rastlanan bir durum ve muhtemelen çok fazla seçenek olmasının bir sonucu. 

Bir ilişki koçu ve  ‘A Little Nudge’ adlı arkadaşlık sitesinin kurucularından Erika Ettin’e göre bunu yapmak, aşkı ararken kendimize yaptığımız kötülüklerden sadece biri.

Erika, flört uygulaması profillerimizde yanlış yaptığımız şeyler ve ‘aradığımız aşkı’ bulmamıza yardım edecek her şey hakkında Business Insider’a konuştu.  Bunlar birer kural değil, ama test edilmiş ve onaylanmış yöntemler.

Erika, “Her kuralın bir istisnası vardır ama ben analiz kültüründen geliyorum ve analiz eden bir kişiyim. Yani bir şey yüz denemenin 99’unda işe yaramışsa onu öneririm. Geriye kalan %1’i her zaman bulursunuz ama bu o kadar da önemli değil,” diyor.

Yapılan hataların birçoğu şaşırtıcı derecede basit – Tinder, OKC ve diğer arkadaşlık uygulamalarına kaydolmadan önce bu hatalardan kaçını yaptığını görmek için yazının devamını oku.

1. Boş profil

Profiline hiçbir şey yazmamanın senin umursamaz ve gizemli görünmeni sağladığını düşünüyor olabilirsin. Gerçekte ise çok sıkıcı görünürsün ve potansiyel eşleşmelerine seni sola kaydırmaları (sol hayır anlamındadır) için daha fazla neden vermiş olursun.

Erika, “Fotoğraflarda ne kadar çekici göründüğünün bir önemi yok, profiline tek bir kelime dahi yazmadıysan insanlar senin orada ne yaptığını sorgulayacaktır. Fazla çaba harcamanı da gerektirmiyor. Bir arkadaşlık uygulamasında sadece 20-40 kelime yazılmasını tavsiye ediyorum. 20 kelime o kadar fazla değil ve istediğin her şeyi yazabilirsin,” diyor.

Yaptığın iş hakkında birkaç kelime, iki gerçek ve bir yalan yazabilir ve küçük bir liste girebilirsin – hiç fark etmez. Gerçekten de herhangi bir şey yazmış olmak, hiçbir şey yazmamaktan iyidir.

2. Sadece boyu yazmak

İşte Erika’nın şikayet ettiği şeylerin başında bu geliyor. Bazı erkekler, kadınların sadece belirli bir boy üzeriyle ilgilendiğini düşünüyor ama bu hiç de doğru değil.

Erika, “Erkekler sadece boylarını yazdıkları zaman, sanki karşı tarafa verebilecekleri tek şey buymuş gibi görünüyor. Elbette bazıları için boy önemlidir ama gerçekten de elindeki tel şey bu mu? Bu bir hakaret gibi! 2 m boyunda olması harika, ama belki de hapisten yeni çıktı,” diyor.

3. Gereğinden fazla fotoğraf

Bir uygulamanın sana belirli sayıda fotoğraf yükleme imkanı sunması bu sınırı doldurman gerektiği anlamına gelmiyor. Erika’ya göre dört ya da beş fotoğraf ideal.

“İnsanlar genellikle tüm fotoğraflarına bakar ve içinden beğenmedikleri bir fotoğraf bularak seni sola kaydırır. Hiçbir zaman beşten fazla fotoğraf koymam. Bu yeterli. İnsanlar nasıl göründüğünü görmüş olur,” diyor.

4. İlk fotoğrafta yüzün görünmemesi

Erika’ya göre ilk fotoğraf her zaman yüzünün göründüğü bir fotoğraf olmalı. Böylece insanlar senin nasıl göründüğünü bilir. Yani diğer yana bakarken çekilmiş fotoğraflara son.

Erika, “İnsanlar anlık bir karar veriyor, bu nedenle fotoğrafta çok uzaklardaysan ya da görüntün bulanıksa, gerçekte ne kadar iyi görünürsen görün insanlar sola kaydırır. Yani, insanlar yüzünü görebilmeli,” diyor.

5. Boy fotoğrafı olmaması

Boy fotoğrafı paylaşmak senin lehine olacaktır, çünkü aksi takdirde insanlar bilmeden fikir yürütür.

6. İlgi çekici fotoğraf olmaması

Yamaç paraşütü sırasında çekilmiş klişe bir fotoğrafın olmasa da ilginç bir şeyler yaparken çekilmiş bir fotoğrafını koymalısın. Bunu yapmak konuşulacak konu yaratması nedeniyle eşleştiğin kişi ile iletişimi kolaylaştıracaktır.

Erika, “Özellikle kadınların ilk yazan taraf oldukları Bumble’da erkekler için karşı tarafın hakkında soru sorabileceği bir fotoğraf koymasını öneririm. Buna mesaj yemi adını veriyorum. Uygulamaya bir yem atmış olursun ve sana yazan kişi bu yemi kullandığı için kendisini zeki hisseder, ama o yemi aslında sen koymuşsundur,” diyor.

Örneğin, bir konuşmacı olarak panellere katılıyorsan mikrofon elinde bir fotoğrafını ekle. Ya da bir spor yapıyorsan o sporu yaparken çekilmiş bir fotoğrafını bul.

7. Başkalarıyla çekilmiş fotoğraflar

Erika, başkalarıyla çekilmiş fotoğrafları hiçbir zaman eklememeyi tavsiye ediyor. İnsanların bu fotoğrafları sosyal olduklarını gösterdiği için kullandıklarını söyleyerek ona bu konuda katılmadıklarını da belirtiyor. Ama gerçekte kimse senin hiçbir arkadaşın olmadığını varsaymayacaktır, yani bunu kanıtlamana gerek yok.

Arkadaşların olduğunu kanıtlamak için fazla çabaladığını hissettirmezsen insanlar senin arkadaşların olduğunu varsayacaktır. En nihayetinde, insanlar randevuda karşılarına çıkacak kişiyi görmek ister. Eğer arkadaşlarınla çekilmiş fotoğraflar eklersen kaçınılmaz olarak arkadaşlarınla karşılaştırılırsın.

Zaten uygulamadaki insanlarla da karşılaştırıldığın düşünülecek olursa işleri kendi profilinde senin için daha da zorlaştırmaya gerek var mı?

8. Grup fotoğraflarından başka bir şey olmaması

Aynı şey çok sayıda grup fotoğrafı eklemek için de geçerli. Bu fotoğrafların senin ne kadar sosyal ve eğlenceli olduğunu gösterdiklerini düşünebilirsin ama gerçekte ekrana bakan kişi senin bunlar arasında hangisi olduğunu çıkarmaya çalışırken fenalık geçiriyordur.

Erika şunları söylüyor: “insanlar kısa bir dikkat aralığına sahiptir, dolayısıyla da bir resme bakıp senin içlerinden hangisi olduğunu bulmaya çalışmazlar. Sola kaydırmak çok daha kolaydır. İnsan ‘Bunların hangisiyle eşleşiyorum şimdi?’ diye düşünür.  Özellikle eklediğin ilk fotoğraf bir grup fotoğrafıysa — bunu unut.”

9. Karşı cinsten kişilerle çok sayıda fotoğraf olması

Eğer kendine bir partner arıyorsan, karşı cinsten kişilerle fotoğraflar eklemekten kaçınmalısın. Erika’ya göre bunu yapmak insanlara gözdağı verir.

İnsanlar bu fotoğrafları koyarken genellikle şöyle bir mantık yürütür: ‘onlar beni sevdiğine göre sen de sevmelisin’. Ama bu mantık ters teper.

10. Sıkıcı ilk mesajlar

‘Merhaba’ diyerek hiçbir yere ulaşamayacağını fark etmiş olabilirsin. Arkadaşlık uygulamaları ile konuştuğun kişiler için kesinlikle uygun bir giriş değildir. Erika’ya göre bunu yapmak son derece sıkıcı bir sohbet ile sonuçlanır.

Erika şunları söylüyor: “Eğer eşleştiğin kişinin profilinde bir mesaj yemi ya da ilginç yazılı bilgiler bulunuyorsa, bunlar hakkında bir soru sor.  Örneğin, birisi tenis oynarken çekilmiş bir fotoğrafa sahipse ona bu sporu profesyonel ya da amatör olarak oynadını sorabilirsin. Bu çok basittir, yapman gereken tek şey içlerinden birini seçmek ve onun hakkında bir soru sormaktır ve böylece sohbet başlamış olur.”

Bunu yapmak, günde 20 defa “merhaba, nasılsın?” sorusuna cevap vermekten çok daha kolaydır. Eğer profile bakarak sorabileceğin hiçbir şey bulamıyorsan, o halde biraz yaratıcı olman gerekir.

Normalde işe yarayacağını beklemeyeceğin ama gerçekten de işe yarayan şeyler arasında pizza emojisi ve bunu takiben ‘yoksa’ yazıp sushi emojisi ve soru işareti koymak geliyor. İnsanlar pizza ve sushi arasında seçim yapmayı seviyor, bu nedenle de bu kombinasyon gerçekten de işe yarıyor.

11. Hareketsizlik

İlgini çeken bir kişiyle bir randevu ayarlamak için fazla vakit kaybetme, yoksa ivmeyi kaybedebilirsin.

Burada sorun, arkadaşlık uygulaması kullanan kişinin sadece seninle konuşmuyor olmasıdır — birden fazla kişiyle konuşurlar. Aynı zamanda meşgul bir hayatları ve işleri vardır, dolayısıyla onun aklında kalmak istersin.

Erika, “Ne de olsa bu arkadaşlık uygulamaları insanlarla tanışmak için birer araçtır. Bu nedenle de eğer birisiyle Salı günü eşleştiysen, o kişi bir sonraki Salıya kadar kesin bir randevu ayarlamış olur. Randevunuzun bir hafta içinde olması gerekmiyor ama ajandaya bir tarih eklenmiş olmalı,” diyor.

İvmeyi kaybettiğin zaman, o kişinin ekranında son sıralara düşebilirsin. Eğer sürekli olarak başkalarıyla eşleşiyorlarsa sana öncelik vermeyi bırakabilirler ve böylece şansını kaçırmış olursun.

12. Çok fazla mesajlaşmak

Bazıları arkadaşlık uygulamasından birisiyle tanışmadan önce mesajlaşmak ve hatta onunla telefonda konuşmak ister. Erika insanlara bunu yapmamalarını tavsiye ettiğini söylüyor.

Erika, “Bence yüz yüze görüşerek aradaki elektriği görmenin yerine hiçbir şey geçemez. Telefonda konuşarak birisinin kişiliği hakkında çok az bilgi edinebilirsin. Telefonda beden dilini göremezsin ve herkes telefonda konuşma becerilerine sahip değildir,” diyor.

Bazen mesajlaşmaya başladığın zaman randevunun aciliyetinin ortadan kalkması nedeniyle, buluşmadan önce telefon numarası vermek dahi kötü bir fikir olabilir.

Erika, “Müşterilerimden gördüğüm kadarıyla, tıpkı bir mesajlaşma arkadaşın olmuş gibi artık bir randevu tarihi belirlemenin aciliyeti ortadan kalkıyor,” diyor. Bu mesajlaşmalar genellikle daha yüz yüze görüşemeden aranın soğumasına neden oluyor.

Dolayısıyla, birisi senden telefon numaranı isterse ona “Telefonda konuşmak yerine buluşsak daha iyi olmaz mı?” ya da “Sohbetin hoşuma gitti, birer bira içmeye ne dersin?” diyebilirsin.

13. Hiçbir zaman konuşmadığın eşleşmelerden stok yapmak

Bazıları arkadaşlık uygulamalarında eşleşmeleri biriktirmeyi bir oyun olarak görüyor. Ama gerçekte hiçbir zaman konuşmadığın bir dolu eşleşmeyi tutmanın hiçbir anlamı yoktur.

Erika’ya göre birisiyle eşleştiysen ve o kişinin sana uygun olmadığını düşünüyorsan yapman gereken eşleşmeyi kaldırmaktır. Ne de olsa o kişiyle yeniden eşleşme şansın devam eder.

Erika, “Genellikle hayatta temiz bir gelen kutusu tutmayı tercih ederim. Ve aynı şey arkadaşlık uygulamaları için de geçerli,” diyor. Eğer uygulamada çok fazla eşleşme varsa bu, mesaj yazmak istemediğin bütün bu kişileri göreceğin ve uygulamayı kapatacağın anlamına gelir. Bu yüzden de sadece aktif iletişim kurduğun kişileri tutmaya çalış.

Kaynak: https://www.independent.co.uk/

Localized by Oytun Buyrukçu

English to Turkish Translator & Proofreader, Localization Expert

Author: Admin