ABD İçki Yasağı Dönemi Hakkında Bilmeniz Gereken 10 Şey

Yürürlüğe girmesinden yaklaşık yüz sene sonra, Amerika’nın yaklaşık 14 sene süren “asil” alkol yasağı deneyi hakkında 10 ilginç gerçeği bu yazıda bulacaksınız.

1. İçki yasağı daha önce denenmişti.

19. yy başlarında dindar kesim ve Amerika Alkolden Kaçınma Topluluğu gibi ilk içki karşıtı gruplar, ulus çapında sarhoşluk musibeti olarak gördükleri şeye karşı inatla bir mücadele ortaya koymuştu. 1851’de Maine yasalarının eyalet çapında alkol satışını yasaklayacak şekilde değiştirilmesiyle bu aktivistler büyük bir zafer kazandı. Çok geçmeden bir düzine eyalet “Maine Kanunlarını” yürürlüğe koydu ve kamuoyunun güçlü muhalefeti ve içki düşkünü vatandaşların ayaklanmaları neticesinde birkaç sene sonra bu yasalar yürürlükten kaldırıldı (Kansas ise 1881’de ayrı bir yasak koydu). “Kuru” bir Amerika çağrısı 1910’lu yıllarda da devam etti ve bu yıllarda Anti-Saloon League ve Women’s Christian Temperance Union gibi cepleri derin ve devlette bağlantıları olan gruplar, Capitol Hill’de alkol karşıtı kanunlar için geniş bir destekçi kitlesine ulaştı.

2. Birinci Dünya Savaşı ulusun İçki Yasağına (Prohibition) sıcak bakmasına neden oldu.

İçki yasağı, Amerika Birleşik Devletleri’nin Birinci Dünya Savaşına girdiği 1917 senesinde kabul edilmek üzereydi ama bu savaş yasal alkol satışının tabutuna son çiviyi çakmış oldu. Alkol karşıtları, bira üretiminde kullanılan arpanın Amerikan askerlerini ve savaşta harap olmuş Avrupa’yı besleyecek ekmeğin üretiminde kullanılması gerektiğini ileri sürdü ve savaş zamanında yüksek alkollü içkilere yasak getirilmesinde başarılı oldu. Alkol karşıtı gruplar sıklıkla ırkçı düşüncelere de sahipti ve bu savaş onların Amerika’da hakim Alman biracılık sektörünü bir canavarmış gibi göstermelerine imkan tanıdı. Alkol karşıtı politikacılardan biri “Bu ülke içerisinde de Alman düşmanlarımız var,” demiş ve sözlerine şöyle devam etmişti: “Ve Alman düşmanlarımız arasında en kötüsü, en haini, en büyük tehdit Pabst, Schlitz, Blatz ve Miller’dir.”

3. ABD Alkol Yasağı döneminde alkol tüketmek yasa dışı değildi.

Anayasanın 18. Maddesi sadece “sarhoşluk veren içkilerin üretimi, satışı ve taşınmasını” yasaklıyordu—bunların tüketilmesini değil. Kanunlara göre, Amerikalıların 1920’de zulalamış oldukları herhangi şarap, bira ya da likörü ellerinde tutmaları ve evlerinin mahremiyetinde bunları tüketme hakları bulunuyordu. Çoğunlukla bu stok birkaç şişe ile sınırlıydı, ama bazı zengin akşamcılar yeterli yasal stoklara sahip olabilmek için mağaraları andıran şarap mahzenleri inşa ettirdi ve hatta bir barın tüm envanterini satın aldılar.

4. Bazı eyaletler İçki Yasağını uygulamayı reddetti.

Bir federal görevliler ordusu yaratmanın yanı sıra, Anayasanın 18. maddesi ve Volstead Yasası her eyaletin İçki Yasağını kendi sınırları içerisinde uygulatmasını öngörüyordu. Valiler seçim kampanyası fonları üzerinde oluşan bu gerilime içerledi ve birçokları alkol yasağına karşı kanun uygulatma çalışmaları için gerekli parayı ayırmayı ihmal etti. Hatta Maryland bu yasayı hiçbir zaman yürürlüğe koymadı ve nihayetinde ABD’nin inatla İçki Yasağına karşı çıkan eyaletlerinden biri haline geldi. New York da bu harekete katıldı ve 1923’te yaptırımları geri aldı ve bu on yıl boyunca diğer eyaletler de gittikçe bu kanuna ilgisiz kalmaya başladı. Maryland Senatörü William Cabell Bruce Kongrede yaptığı konuşmada, “Ulusal çapta alkol yasağı altı sene önce yürürlüğe girdi, ama son derece özel durumlar dışında bunun gerçekten uygulamaya geçmediği açıkça söylenebilir,” dedi.

5. Eczaneler “ilaç” olarak alkol satmaya devam etti.

Volstead Kanunu, alkol dağıtımı yasağında bazı ilginç istisnalara sahipti. Kiliselerde dini amaçlarla şarap sunulmasına hala izin veriliyordu (çok geçmeden nereden türediği belli olmayan haham ve papaz sayısında bir patlama yaşanacaktı) ve eczanelerde diş ağrısından nezleye her şeyin tedavisi için “şifalı viski” satışına izin vardı. Bir hekimin yazdığı reçete ile “hastalar” her on günde bir yarım litreye kadar yasal olarak sert içkiler satın alabiliyordu. Bu farmasötik içki genellikle,“uyarılana kadar uyarılmak için her saat başı 100ml al” gibi görünürde komik doktor notları ile birlikte geliyordu. Gizlice içki satan birçok yer zaman içerisinde eczane kisvesi altında çalışmaya başladı ve yasal eczane zincirleri ortaya çıktı. İçki Yasağı tarihçisi Daniel Okrent’e göre, yasal alkol satışlarının getirdiği para ile Walgreens eczaneler zinciri 1920’lerde 20 lokasyondan 500’den fazla lokasyona ulaştı.

6. Şarap ve bire üreticileri para kazanmanın yaratıcı yollarını buldular.

İçki Yasağı döneminde birçok içki imalathanesi faaliyetlerini sürdürmeye devam etse de diğerlerinin kapılarına zincir vurmaları veya fabrikaları için başka amaçlar bulmaları gerekti. Yuengling ve Anheuser Busch fabrikalarını dondurma üretimi için yenilerken Coors ise çömlek ve seramik imalatını iki katına çıkardı. Diğerleri ise “neredeyse bira” üretti—%0,5’ten daha az alkol içeren yasal bir bira. Bira üreticilerinin çoğunluğu, su ve maya ile karıştırıldıktan sonra kısa bir süre fermente edilerek kolaylıkla biraya dönüştürülebilen şaibeli bir özüt olan malt şurubu satışlarına devam etti. Şarap üreticileri ise, “şarap tuğlası” adı verilen konsantre üzüm külçeleri satarak benzer bir yol izledi.

7. Sahte alkolden binlerce kişi öldü.

Alkol Yasağı yıllarında, içki kaçakçıları milyonlarca litre “küvette cin” ve kalitesiz içki üretti. Bu yasa dışı içki kötü tadıyla bilinirdi ve bunu içecek kadar umutsuz kişiler kör olma ve hatta zehirlenme riski ile karşı karşıya kalıyordu. En ölümcül karışımlar arasında yakıt ve ilaç yapımında kullanılan endüstriyel alkol kullanılmış içkiler yer aldı. Federal hükümet 1906’da üreticilerin endüstriyel alkolü içilmez bir şekilde değiştirmelerini gerektiren yasalar çıkarmıştı, ancak İçki Yasağı döneminde daha caydırıcı olması için bu tür alkole kinin, metil alkol ve diğer toksik kimyasallar ilave edilmesi emrini verdi. İçki kaçakçılarının piyasaya sürdükleri diğer kalitesiz ürünlerle birlikte bu sahte alkol, 18. maddenin yürürlükten kaldırılmasına kadar on binden fazla kişinin ölümüne neden oldu.

8. Büyük Buhran yasanın yürürlükten kaldırılması çağrılarını artırdı.

1920’lerin sonlarına gelindiğinde Amerikalılar karaborsada alkole daha önce hiçbir zaman olmadığından fazla para harcıyordu. New York City’de 30 binden fazla içki kaçakçısı faaliyet gösteriyordu ve Detroit’in alkol ticareti, ekonomiye katkısı bakımından otomotiv sanayinin ardından ikinci sıradaydı. Ülkenin Büyük Buhran ile açmaza girmesiyle birlikte İçki Yasağı karşıtları, alkolden elde edilebilecek potansiyel tasarruflar ve vergi gelirlerinin göz ardı edilemeyecek düzeyde olduğu argümanıyla ortaya çıktılar. Kamuoyu da bunu kabul etti. Franklin D. Roosevelt, 1932 başkanlık kampanyasında bu yasanın yürürlükten kaldırılacağını vaat ettikten sonra başkanlık yarışını büyük farkla kazandı. Eyaletlerin büyük bölümünün 18. Maddeyi yürürlükten kaldırmak için 21. Maddeyi kabul etmesiyle bir yıla kalmadan İçki Yasağı sonlandı. Bu karar New Orleans’te 20 dakikalık kutlama amaçlı top atışı ile onurlandırıldı. Orada bulunanların ifadesine göre Roosevelt bu anı bir bardak martini içerek ölümsüzleştirdi.

9. İçki Yasağı sırasında alkol tüketimi azaldı.

“Gürültülü Yirmili Yıllar” ve İçki Yasağı dönemi genellikle alkolün kontrolsüz tüketilmesi ile bağdaştırılır ama istatistikler farklı bir hikaye anlatıyor. M.I.T ve Boston Üniversitesi ekonomi uzmanlarının 1990’larda yayımlamış oldukları bir çalışmaya göre, bu “asil deney”in ilk yıllarında alkol tüketimi gerçekten de %70 oranında düşmüştü. 1920’lerin sonlarına doğru ise bu kanuna karşı desteğin azalmasıyla tüketim seviyeleri büyük oranda arttı, ancak 21. Maddenin yürürlüğe girmesinden sonra da birkaç sene boyunca İçki Yasağı öncesi dönemin %30 kadar altında devam etti.

10. Günümüzde bu yasak ABD’nin belirli yerlerinde devam ediyor.

İçki Yasağının yürürlükten kaldırılmasından sonra dahi bazı eyaletler kendi sınırları içerisinde alkol yasağını devam ettirdi. Kansas ve Oklahoma sırasıyla 1948 ve 1959 yıllarına kadar ayık kaldı ve Mississippi de 1966’ya kadar alkole ağzını sürmedi—21. Maddenin yürürlüğe girmesinden sonra tam 33 yıl boyunca. Günümüzde hala 10 eyaletin bazı ilçelerinde alkol satışı yasaktır.

Kaynak: https://www.history.com/

Translated by Oytun Buyrukcu

English to Turkish Translator & Proofreader, Localization Expert

Author: Admin