Temiz ekonomi nasıl altyapı ile inşa edilebilir

Kanada’da önümüzdeki on sene için yol, köprü ve diğer kamu projelerine 180 milyar dolar tahsis edildi. İşte emisyonları düşürmek için büyük bir fırsat.

Hepimizin hissettiği iklim değişikliği sorununa karşı savaşmak için fırsatlarımız var. Bu savaş, gideceğimiz yere ulaşmak için kullandığımız yol ile ilgili. Hatta, bu yazıyı okurken içinde bulunduğunuz bina ile ilgili dahi olabilir.

Kamusal altyapı – havalimanları, köprüler, enerji nakil hatları, atık su sistemleri – her yerdedir ve bu gerçek bunları emisyon kesintileri için bariz birer hedef haline getiriyor. Kamusal altyapının yayılmış olduğu büyük alan düşünülecek olursa, devletin altyapı harcama kararları verme şeklini değiştirerek ülkelerin karbon ayak izinde gerçek bir gedik açma şansına sahip olabiliriz. Ancak bu, nadiren üzerine tartışılan bir fırsat.

Kanada Hükümeti gelecek on yıl içerisinde kamusal altyapıya 180 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor. Bu, kamusal altyapı harcamalarımızı doğru yapmak için bize bir şans sunuyor. Eğer bunu yapmazsak, gelecek on yıllar boyunca kendimizi yanlış yola sokmuş olabiliriz–ilerleyen tarihlerde kirliliği azaltmak ve binalarımız ve köprülerimizin gittikçe sertleşen hava koşullarına dayanabileceğinden emin olmak için yapacağımız pahalı güçlendirme çalışmaları tek şansımız olacaktır.

Akıllı altyapının avantajları, Clean Energy Canada tarafından yayınlanan yeni raporda ayrıntılarıyla ve profesyoneller ve paydaşların uzmanlığına başvurularak ele alındı.

İşte iklim değişikliği ile mücadele kapsamında kamusal altyapıyı kullanmamız ve hükümetleri parayı farklı şekillerde harcamaya ikna etmemiz gerekmesinin nedenleri:

Emisyonlar azalır

Altyapı kirliliğe neden olur. Örneğin, binalarımızı ısıttığımız zaman kirlilik meydana gelir. Binalarımız–ya da yollarımız–için gerekli malzemeleri işlediğimiz ya da bu malzemeleri inşaat alanına sevk ettiğimiz ve son olarak da zamanı geldiğinde bu bina veya yolları yıkarak yenilerini yaptığımız zaman kirlilik meydana gelir. Kanada’da toplam emisyonların dörtte biri binalardan kaynaklanmaktadır. Bu karmaya diğer tüm altyapıları eklediğimiz zaman ülkenin karbon ayak izinin büyük bir bölümünü meydana getirir.

Altyapı projelerinde yeni yaklaşımlar benimsenmesi ile daha düşük karbon yolunda ilerlemeye başlayabiliriz. Daha az malzeme kullanılması, malzemelerin projelerle daha iyi eşleştirilmesi ve malzemelerin daha yakın merkezlerden tedarik edilmesi ile emisyonlar azaltılabilir. Örneğin, kullanılmamış malzemeler satın almak ve bunları taşımak yerine mevcut asfaltı yeniden kullanarak bir otoyolun genişletilmesi karbondioksit emisyonlarını büyük ölçüde etkileyebilir.

Vergi mükellefleri adına tasarruf

Kamusal altyapıda emisyonların üstesinden gelmek, çevre için doğru olanı yapmak ve kirliliği azaltmanın ötesinde bir çabadır. Bu aynı zamanda ülkenin bütçesi–ve sizin cebiniz–için doğru olanı yapmakla da ilgilidir. Fonlanmış olan hangi altyapı projelerinin, mükelleflerin ödedikleri bu değerli parayı büyütmeye yardımcı olabileceğini belirlemek için yeni yaklaşımlar kullanmalıyız.

British Columbia Üniversitesinin yeni öğrenci yurdu Brock Commons Tallwood House’u ele alalım. Bileşenleri inşaat alanı dışında prefabrik olarak hazırlanmış ve böylece malzemelerin inşaat alanına gelmesini takip eden 70 gün içerisinde yapımı tamamlanmış dünyanın mevcut en yüksek masif kereste hibrit binalardan biridir–18 katlı. Bileşenlerin dikkatle tasarlanmaları ve prefabrikasyonu ile inşaatı hızla tamamlanmış ve atık miktarı azaltılmış ve atıkların taşıma ve tasfiye ihtiyacı azaltılmıştır. Böylelikle, projenin emisyonları da azalmıştır. Ve etkin tasarım ile binanın daha az onarım gerektireceği beklenmektedir ve bu da binanın ilerleyen zamanlarında emisyonları azaltacaktır. Brock Commons yurdunun inşaat maliyeti, geleneksel betonarme bina maliyetine yakındır.

Dayanıklı altyapı inşaatı ile de mükelleflerin ödedikleri vergilerden tasarruf edilebilir. Büyük çaplı yangınlar, rüzgar fırtınaları ve seller toplumumuza gittikçe daha fazla zarar veriyor ve ülke ekonomisine daha fazla sigorta maliyeti çıkarıyor. Günümüzde Kanada’da sigorta kapsamında yılda 1,8 milyar dolar hasar meydana gelmektedir. Ve Kanadalı sigorta şirketleri tarafından iş ve evlere ödenen her dolara karşılık Kanada hükümetinin kamusal altyapıyı onarmak için 3 dolar ödediği tahmin edilmektedir.

Değişen bir iklimin etkilerine dayanabilecek ve bizleri uzun vadede güvende tutacak altyapıya ihtiyacımız var.

Düşük karbon ayak izi işletmeler için olumludur

Akıllı altyapı kararları Kanadalı işletmeleri destekleyebilir. Kanada yeşil bina endüstrisi 2014’te 23,5 milyar dolar değere ulaştı ve doğrudan 298.000 kişiye istihdam sağlıyor. İnşa ettiğimiz şeylerde emisyonları azaltmak için karbon emisyonu daha düşük malzemeler, ürünler ve hizmetler kullanmamız gerekecek – ve Kanadalı şirketler bu talebi karşılamak için çalışıyor.

Karbondioksiti betona dönüştürerek başlıca inşaat malzemelerinden birinin karbon ayak izini azaltan CarbonCure firmasını düşünelim. Ya da yakıt tüketimini daha iyi denetleyen ve yöneten teknoloji ile yüksek beygir gücüne sahip motorların yakıt verimliliğini artırmaya yardımcı olan BluTip Power Technologies şirketini.

Hükümet, bu tür inovatif ürün ve hizmetlere olan talebi artırmak için kendi alım gücünü kullanabilir ve böylece Kanada’nın gelişen temiz enerji şirketlerinin rekabet avantajını artırabilir.

Kamusal altyapı güçlüdür. Bunlar içinde çalıştığımız binalar, üzerinde seyahat ettiğimiz yollar, içinde oynadığımız parklardır. Paris iklim hedeflerine ulaşma ve iyi işlerle büyüyen bir ekonomiye sahip olma yolunda ilerlerken etrafımızdaki bu büyük fırsatları göz ardı etmeyelim.

Kaynak: http://cleanenergycanada.org

Localized by Oytun Buyrukçu

English to Turkish Translator & Proofreader, Localization Expert

Author: Admin