Stonehenge Gerçekleri: DNA Verileri, Anıtı İnşa Edenlerin Kökenlerini Gösteriyor

Araştırma bulgularına göre, Stonehenge’i inşa eden insanların ataları Britanya’ya Akdeniz’den göç etti.

Araştırmacılar, Britanya topraklarında bulunmuş olan Neolitik insan kalıntılarından elde ettikleri DNA ile aynı dönemde Avrupa’da yaşamış olan insanların DNA’larını karşılaştırdı.

Britanya’nın Neolitik sakinlerinin atalarının, Anadolu’dan gelen ve kuzeye yönelmeden önce İberya’ya göç etmiş olan topluluklar olduğu bulundu.

Bu topluluklar yaklaşık M.Ö. 4000 yılında Britanya’ya geldiler.

Araştırmanın detayları Nature Ecology & Evolution dergisinde yayımlandı.

Britanya’ya doğru bu göç, M.Ö. 6000 yıllarında başlayan ve Avrupa ile tarımı tanıştıran Anadolu’dan büyük ve genel genişlemenin sadece bir parçası.

Bu tarihler öncesinde Avrupa’da avcı-toplayıcı yaşam tarzına sahip küçük ve göçebe gruplar yaşıyordu.

İlk çiftçilerden oluşan bir grup Tuna nehrini yukarı doğru takip ederek Orta Avrupa’ya ulaştı ancak diğer bir grup Akdeniz boyunca batıya doğru devam etti.

DNA bulguları, Neolitik dönem Britanya sakinlerinin büyük ölçüde işte bu Akdeniz rotasını izleyen ve sallar üzerinde adadan adaya seyahat eden grupların torunlarından meydana geldiğini ortaya koyuyor. Bazı Britanyalı gruplarda ise Tuna nehri rotasını izlemiş olan gruplar ile az da olsa DNA bağları olduğu bulundu.

Araştırmacılar Britanya’nın ilk çiftçilerinin DNA’larını analiz ettiklerinde bunların İberyalı (günümüz İspanya ve Portekiz’i) Neolitik insanlar ile daha yakın benzerliklere sahip olduğunu buldular. İberyalı bu çiftçiler Akdeniz boyunca göç eden insanların torunlarıydı.

Akdenizli çiftçiler, İberya ya da yakınlarındaki bir yerden Fransa üzerinden kuzeye göç etti. Britanya’ya batıdan, Galler veya güneybatı İngiltere üzerinden girmiş olabilirler. Radyokarbon tarihleme yöntemi ile yapılan incelemeler Neolitik insanların batıya daha önce gelmiş olduklarını ortaya koyuyor ancak bu bulgu daha fazla araştırma gerektiriyor.

Britanya’nın Neolitik göçebe topluluklarının çiftçiliğin yanı sıra megalit adıyla bilinen büyük taşlar kullanarak anıtlar inşa etme geleneğini de beraberinde getirdikleri düşünülüyor. Wiltshire’da bulunan Stonegenge de bu geleneğin bir parçasıydı.

Her ne kadar çiftçiler M.Ö. 4000 yıllarında geldiklerinde Britanya’da “batılı avcı-toplayıcı gruplar” yaşıyor olsa da DNa bulguları, bu iki grubun birbirleriyle neredeyse hiç kaynaşmadıklarını gösteriyor.

Neolitik göçebe toplulukların yerel halka karıştığı İskoçya’nın batısındaki bir grup dışında, Britanyalı avcı-toplayıcı grupların yerini neredeyse tamamen Neolitik çiftçiler aldı. Bunun nedeni, çiftçi gruplarının sayıca çok daha kalabalık olması olabilir.

Londra Doğal Tarih Müzesi antik DNA uzmanı ve çalışmanın yazarlarından Dr. Tom Booth konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Neolitik çiftçilerin gelişinden sonra yerel Britanyalı batılı avcı-toplayıcı soyunun hiçbir bulgusuna rastlayamıyoruz.

Ama bu onların birbirleriyle hiç kaynaşmadıkları anlamına gelmiyor, sadece nüfusları belki de o kadar azdı ki hiçbir genetik iz bırakmadılar.

Araştırmanın diğer yazarı UCL’den Prof. Mark Thomas ise bunun “sayılarla açıklanabileceğini” söylüyor.

Prof. Mark Thomas, Neolitik çiftçilerin Avrupa genelinde göç ederken muhtemelen çiftçilik uygulamalarını iklim şartlarına uyarlamaları gerekmiş olduğunu söylüyor. Ve Britanya’ya geldiklerinde zaten gerekli araçlara sahiptiler ve kuzeybatı Avrupa ikliminde tarım yapmaya hazırlıklıydılar.

Çalışmada aynı zamanda Britanyalı avcı-toplayıcı grupların DNA analizi de yapıldı. Analize dahil edilen iskeletlerden biri de M.Ö. 7100 tarihinden günümüze gelen Çedar Adamı’nın kalıntıları oldu.

Geçtiğimiz sene Ulusal Tarih Müzesinde bu iskeletin rekonstrüksiyonu gerçekleştirilmişti. DNA bulgularına göre, tıpkı diğer Avrupalı avcı-toplayıcılar gibi o da koyu bir deri rengi ve mavi gözlere sahipti.

Genetik analizler Neolitik çiftçilerin ise daha açık deri rengine ve kahverengi gözlere sahip olduklarını ve siyah ya da koyu kahverengi saç rengine sahip olduklarını gösteriyor.

Neolitik dönemin sonlarına doğru yaklaşık M.Ö. 2450 tarihlerinde ilk çiftçilerin soyundan gelenlerin yerini ise neredeyse tamamen Avrupa ana kıtasından göç eden -Bell Beaker insanları adı verilir- yeni bir topluluk aldı. Böylelikle, Britanya’nın birkaç bin yıl arayla iki büyük genetik değişimden geçtiği ortaya çıkıyor.

Prof. Mark Thomas, bu ikinci olayın Neolitik popülasyonun hem Britanya hem de Avrupa’da uzunca bir süre düşüşte olduğu bir dönem sonrasında yaşandığını söylüyor. Bu değişimin nedeninin çatışmalara indirgenmesi konusunda bizleri uyarıyor ve bu değişimlerin nihayetinde hangi yaşam tarzının o topraklara daha uygun olduğu, yani “ekonomik” faktörlerle açıklanabileceğini söylüyor.

Dr. Booth konuyla ilgili şunları söyledi: “Bu iki genetik değişimin ortak noktaları olup olmadığını görmek oldukça zor – bu ikisi birbirinden çok farklı değişimlerdi. Popülasyonlarda çöküşler yaşandığına dair bazı spekülasyonlar mevcut. Ama bu iki çöküş için önerilen nedenler birbirlerinden farklı, dolayısıyla da bu bir tesadüf olabilir.”

Kaynak: https://www.bbc.com/

Translated by Oytun Buyrukçu

English to Turkish Translator & Proofreader, Localization Expert

Author: Admin