Flört ederken kendin olmak mı daha iyidir yoksa kendini ağırdan satmak mı? Kendin olmak çekici midir ve kendin olarak ne tür insanları kendine çekersin? Kendimiz olduğumuzda güvende hissettiğimiz zaman duygusal olarak daha açık mı oluruz?
Josephs, Warach, Goldin, Jonason, Gorman, Kapoor ve Lebron (2019) tarafından gerçekleştirilen araştırma dizisi kısa süre önceKişilik ve Kişisel Farklılıklar alanında yayımlandı ve bu gibi sorularımızı yanıtlıyor. Makalenin özgün adı “Be Yourself: Authenticity as a Long-term Mating Strategy” (Kendin Ol: Uzun Vadeli Flört Stratejisi Olarak Kendin Olmak) İlişkilerde kendi olma iki boyuttan oluşur: insanın gerçek hislerini ifade ettiği için reddedilmeye açık hale getirebilecek yakınlık için riskler almak ve gerçekler başkalarını üzebilecek olsa da dürüstlüğü gerektiren aldatmanın kabul edilemezliği. “Kendin olmak” ifadesi kulağa saf ve aptalca gelebilir çünkü insanı reddedilmeye açık hale getirir, bu nedenle belki de flört ederken naz yapmak ya da uzun süreli ilişkilerde küçük ve zararsız yalanlar söylemek huzuru korumaya yardımcı olabilir. Bu araştırma dizisi ise “kendi olma”nın başarılı ve uzun süreli ilişkileri birçok şekilde desteklediğini ortaya koyuyor.
- 1. çalışma, kendi gibi davranma eğilimi yüksek bireylerin, kendini naza çeken ve narsisizm, sinsilik ve psikopati gibi karanlık kişilik özelliklerine sahip bireylerle karşılaştırıldığında daha iyi uzun süreli ilişki sonuçları elde ettiklerini ortaya koydu. Buna ek olarak, kendin olmak duygusal zeka ile ilişkilendirilmiştir.
- 2. çalışma ise kendi olma eğilimi yüksek bireylerin, ciddi flört ve ciddi uzun süreli ilişkilerde belirli davranış kalıpları gösterdiklerini ortaya koyuyor. Bu kişiler, ilgilendiklerini ve hislerini göstererek ve partnerlerini aileleri ile tanıştırarak duygusal açıklık ve şeffaflık ile hazır olduklarını açıkça gösteriyorlar. Böylesi bir “kendin ol” tarzı flört davranışı gösteren kişiler sadece üst düzey özgünlük ortaya koymakla kalmaz, aynı zamanda güvenli bağlanma eğilimleri yüksekken narsisizm eğilimleri düşüktür.
- 3. çalışmada randevulaşma çerçevesinde “kendi olma” flört davranışı gösteren bireylerin, kendini naza çekenlere göre daha çekici oldukları ortaya koyuldu. Buna ek olarak, “kendi olma” flört davranışı söz konusu olduğunda sınıflandırıcı çiftleşme (huyu suyu aynı olanların bir araya gelmesi) mümkündür. Karanlık kişisel özellikleri yüksek olan erkekler kendini naza çeken kadınları daha fazla çekici bulurken kendi olma eğilimi yüksek olan erkekler kendilerini naza çeken kadınlara karşı antipati besler. Naz yapmak potansiyel romantik partnerleri cezbetmekte işe yarayabilir. Ama bu, başarılı uzun süreli ilişkiler için iyi birer aday olacak türden romantik partnerleri her zaman cezbetmeyebilir. Buna karşın kendin olmak, başarılı uzun süreli ilişkiler geliştirme eğilimi olan bireyleri cezbeder.
- 4. çalışmada, kendileri gibi olmanın güvenli olmadığını hissettiklerinde insanların bir mesaja geç cevap vererek ve randevuyu erteleyerek naz yapma eğilimlerinin arttığını ortaya koyuldu. Ama insanlar kendileri gibi olmanın güvenli olduğunu hissettiklerinde, bir mesaja daha hızlı yanıt vererek ya da randevu gününü belirlemekte hızlı davranarak “kendi olma” flört davranışı gösterme eğilimleri de artar. Bu etki, gerçek kişiliklerini ortaya koymaktan güvensiz hissettikleri zaman “kendi olma” flört davranışı göstermekten çekinen, reddedilmek konusunda hassas kişilerde daha belirgin şekilde görülür.
Bu dört çalışmanın sonuçları birlikte okunduğunda, kendi olmanın başarılı uzun süreli ilişkiler arayanlar için etkili bir eşleşme stratejisi olabileceğinin anlamlı kanıtlarını sunuyor. Evrimsel psikoloji bakış açısıyla bu sonuç akla son derece uygun. Bir aile kurmak için partner arayanlar, sadık, kendini adamış ve dürüst bir kişi ister—yani kendilerini aldatmayacak ya da yalan söylemeyecek bir kişi. İhanet, evlilikte çatışma ve yüksek boşanma oranları ile ilişkilendirilmiştir. Flört sürecinde, reddedilme riskine karşın kendini üzüntüye açık hale getirerek özgün davranan kişi, oyunlar oynamayan dürüst bir kişi olmasının bedelini ödemesi gerekebilecek olsa dahi dürüst ve açık davranma tutumunun kanıtını göstermektedir.
Bu araştırmalardan günlük hayat için pratik dersler çıkarılabilir. Kişinin aşk hayatında kendi olması cesaret gerektirir ve bu cesaretten yoksun kişiler kendilerini yanlış tanıtarak gizlenirler. Kişinin kendi olması için bu sahte yüzden vazgeçmesi zor bir karardır. Kendi olduğu için reddedilmeyi tolere etmeyi öğrenmek, sosyal reddedilme karşısında sabır ve direnç sahibi olmayı gerektirir. Sosyal reddedilme karşısında bu gözden kaçan kendi olma çabalarımızı içtenlikle takdir eden romantik bir partner bulana kadar azmetmeyi gerektirir. Bu kişiler, yakınlık için riskler aldıkları ve aldatmanın kabul edilemez olduğuna derinden inanmaları (yani huyu suyu aynı olmaları) nedeniyle benzer kafa yapısındaki kişiler olarak bu çabaları gerçek anlamda takdir ederler. Dolayısıyla, ruh eşimizi bulana kadar kendimiz olmak için bizi destekleyecek şeyler aramamız gerekiyor ve bu destek bizi olduğumuz gibi kabul eden arkadaşlar, bir kişisel gelişim destek grubu ya da bir terapist olabilir. Sadece her zaman hoşgörülü olmayan bir dünyada kendimiz olmayı öğrenmekle kalmayıp, aynı zamanda güvenimize ihanet edecek ve kalbimizi kıracak üst düzeyde karanlık kişilik özelliklerine sahip, oyunlar oynamayı seven kişilerin cazibesine kapılmamayı da öğrenmeliyiz. Açık sözlülüğü her zaman hoşumuza gitmeyecek olsa da ve kendini böylesine ortaya koymuş olması bizde yakınlık korkusu yaratsa da bizi hiçbir zaman kandırmayacak, özgün bir partnerin sevgisi için sabretmeliyiz.
Kaynak: https://www.psychologytoday.com/
Translated by Oytun Buyrukcu
English to Turkish Translator & Proofreader, Localization Expert
